Eğitim Hayatı

Okul çağına gelen Mustafa’nın öğrenimine hangi okullarda başlayacağı konusu ailede küçük bir tartışmaya neden oldu. Ailesinde din adamlarının bulunmasıyla gururlanan Zübeyde Hanım, Mustafa’nın da onlar gibi olması gerektiğini düşünüyor ve bu nedenle dinî eğitim veren mahalle mektebine gitmesini istiyordu. Oğluna “Adam olmak için okumak, öğrenmek şarttır; başka çare yoktur.”  diye öğüt veren Ali Rıza Efendi ise Mustafa’yı Selânik’te yeni açılan, modern öğretim yöntemlerinin uygulandığı Şemsi Efendi İlkokuluna göndermek istiyordu. Atatürk bu konuyla ilgili şunları anlatır:
“Annemle babam arasındaki anlaşmazlık epeyce sürdü. Araya halam Emine Hanım da girdi. Pek mühim bir meseleymiş gibi diğer akrabalar da işe karıştılar. Fakat benim fikrimi soran olmadı. Nihayet bir çaresi bulundu. Önce ilahilerle mahalle mektebine başladım. Bu suretle anamın dediği oldu. Birkaç gün sonra da oradan çıkarak Şemsi Efendi’nin Mektebine kaydedildim. Babam da memnun kaldı.”Mustafa, Şemsi Efendi İlkokulunda öğrenimini sürdürürken babası Ali Rıza Efendi hayatını kaybetti. Bu olay üzerine Zübeyde Hanım çocuklarıyla birlikte Selânik yakınlarındaki bir çiftlikte çalışan ağabeyinin yanına gitmek zorunda kaldı. Ancak oğlunun okuldan uzak kalmasına gönlü razı olmadığı için bir süre sonra onu Selânik’te bulunan teyzesinin yanına gönderdi. Mustafa önce Selânik Mülkiye Rüştiyesine başladıysa da bu okula pek ısınamadı. Çünkü o, asker olmak istiyor ve Askerî Rüştiyenin Selânik sokaklarında gördüğü üniformalı öğrencilerine imrenerek bakıyordu. Annesi ise onun askerî okula gitmesine karşı çıkıyordu.

Selânik Askerî Rüştiyesi o dönemde disiplinli ve üstün öğretimi ile tanınmış bir okuldu. Mustafa, bu okulda, özellikle matematik dersindeki başarısıyla kısa zamanda öğretmenlerinin dikkatini çekti. Bunlardan Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey bir gün ona “Senin de adın Mustafa, benim de. Arada bir fark olmalı. Senin adının sonuna bir de Kemal koyalım.” (1) diyerek ona “olgun” anlamına gelen Kemal ismini hediye etti. Mustafa Kemal 1896 yılında Selânik Askerî Rüştiyesini bitirdikten sonra öğrenimine Manastır Askerî İdadisinde devam etti. Onun matematiğe olan ilgisi bu okulda da sürdü. Ayrıca sınıf arkadaşı Ömer Naci’nin etkisiyle edebiyata ve hitabet sanatına da ilgi duymaya başladı. Hatta şiir yazma denemelerinde bulundu. Ancak öğretmenlerinin, onu askerlikten uzaklaştıracağı yönündeki uyarıları üzerine bu hevesten vazgeçti. İdadide Mustafa Kemal’in ilgisini en fazla çeken derslerden biri de tarih idi. Onda hayatı boyunca devam edecek olan tarih
sevgisinin oluşmasında Tarih Öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey’in önemli rolü oldu. Bu arada Fransızcasını geliştirmeye önem veren Mustafa Kemal, Selânik’e gittiği tatil zamanlarında Fransızca dersleri aldı.Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisini bitirdikten sonra 1899 yılında İstanbul’da bulunan Harp Okuluna başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle bu okuldan mezun oldu.
Harp Okulunu üstün dereceyle bitirmesinden dolayı Harp Akademisine girmeye hak kazanan Mustafa
Kemal, 1905 yılında Akademiden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. O artık zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliği ile çevresindekilerin takdirini kazanmış idealist bir Türk subayı idi.




KAYNAKÇA:
MEB ÇALIŞMA KİTABI


PowerPoint Sunusu:

BÜTÜN SAYFALARA KONU İLE İLGİLİ VİDEO EKLENECEK.