8 Aralık 2015 Salı

1881'den 1919' Kadar Mustafa Kemal

19. Yüzyılın Sonlarında Osmanlı Devleti
19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde Osmanlı sınırları içinde yaşayan azınlıklar Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik
akımının etkisiyle ayaklanarak bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Osmanlı Devleti elinde kalan toprakları korumakta zorlanıyordu. 1878 Berlin Antlaşması’yla Rusya Kars, Ardahan ve Batum’u
topraklarına katarken Avusturya, Bosna Hersek’i koruyuculuğu altına almıştı. İngiltere Kıbrıs ve Mısır’ı, Fransa ise daha önce ele geçirmiş olduğu Cezayir’e ek olarak Tunus’u imparatorluğuna
katmıştı. Osmanlı Devleti askerî ve siyasi alanda olduğu gibi ekonomik alanda da büyük bir çöküşün içinde bulunuyordu. Devlet, dış borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etmişti. Bunun üzerine alacaklı devletler 1881 yılında Düyunu-umumiye (Genel Borçlar) İdaresini kurarak Osmanlı hazinesine ait bazı gelir kaynaklarına el koymuşlardı. Osmanlı Devleti’nin çöküşünü önlemek isteyen aydınlar Osmanlıcılık, Batıcılık, İslamcılık, Türkçülük gibi fikir akımları etrafında toplanmışlardı. Bunlardan Osmanlıcılık fikrini savunanlar Padişah II. Abdülhamit'e meşrutiyeti ilan ettirmişlerdi. Ancak meşrutiyet yönetiminin devleti dağılmaktan kurtarmadığını görünce milliyetçilik akımının da etkisiyle Türkçülük fikrine yönelmişlerdi.
Osmanlı Devleti’ni kurtarmaya yönelik fikir akımları genellikle Batı’ya açık Balkan kentlerinde, özellikle Selânik’te etkili oluyordu. Mustafa Kemal Atatürk de Osmanlı Devleti’nin içte ve dışta büyük sorunlar yaşadığı böyle bir dönemde Selânik’te dünyaya geldi.




KAYNAKÇA:
MEB ÇALIŞMA KİTABI

Büyük Risk Örneği: